EĞLENEREK HAREKET EDELİM SAĞLIKLI BESLENELİM PROJESİ NEDİR?
Beslenme, anne karnından itibaren insanların sağlıklı birer birey olarak yaşamlarını sürdürmeleri için en önemli faktörlerden biridir. Yeterli ve dengeli beslenme herkes için, özellikle de çocuklar için dikkatle üzerinde durulması gereken bir konudur. Çocuklukta kazanılan beslenme alışkanlıkları yaşam boyu sürdürülmekte ve ileride sağlıklı bireyler yetişmesini etkilemektedir. Beslenme genetik yapı, cinsiyet, sosyo-ekonomik durum, çevre ve kültür gibi çeşitli etmenlerin etkisi altındadır. Bunlardan bazılarını kontrol etmek mümkün olsa da sağlıklı ve uzun bir yaşama giden yol, çocukluktan başlayan doğru beslenme alışkanlıkları ile başlar.
Pınar Enstitüsü’nün gıda, sağlık ve beslenme konularında toplumu bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinde bulunma misyonu doğrultusunda; beslenme bilincinin küçük yaşta oluşturulması ve sağlıklı bireyler yetiştirilmesi adına “Eğlenerek Hareket Edelim Sağlıklı Beslenelim” projesi hayata geçirilmiştir.
Sağlıklı bir yaşam için yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte fiziksel aktivite yapma gerekliliği de toplum sağlığına yönelik politikalar arasında yer bulmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinin başında, çocukluk çağında edinilen beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlıklarının, bireylerin ileriki yaşlarda karşı karşıya kalacağı sağlık riskleri üzerindeki etkisi gelmektedir.
NEDEN OKUL ÖNCESİ DÖNEM?
Okul öncesi eğitim, çoğu değişikliğin başlangıcıdır. Doğru etkinlikler planlanır, geliştirilir ve uygulanırsa bu değişiklikler bireylerin yaşamlarında mükemmel fırsatlar sağlar. Okul öncesi dönem çocukları için sağlıkla ilgili mesajlar ve bu mesajlarda yer alan alışkanlıkları kazanmada onlara model olabilecek yetişkinler önemlidir. Genellikle bu yaş grubunda öğretmenlerin çocuklara model olması ve olumlu bir çevrede bu davranışları geliştirmeleri önemlidir. Öğretmenler öğrencileriyle aynı sağlıklı yiyecekleri seçerek onları cesaretlendirmeli, onlarla birlikte fiziksel olarak aktif olmalıdır.
Okul öncesi dönem çocukları yaparak, yaşayarak yani deneyimleyerek öğrenirler. Bu nedenle sağlıklı besinlerle deneyimler yaşayıp, fiziksel aktivitelere katıldıklarında besleyici yiyeceklerin ve fiziksel aktivitenin nasıl eğlenceli olabileceğinin farkına varmaları temel alınarak 12 haftalık eğitim programı hazırlanmıştır.
HEDEF KİTLEMİZ
Projenin nihai faydalanıcıları okul öncesi dönem çocuklarıdır; onların gelecekte sağlıklı bireyler olmaları amaçlanmaktadır. İkinci hedef kitlesi, çocukların model aldıkları öğretmenleridir. Okul öncesi eğitim kurumları “ana” ya da “ara” öğün veren kurumlar olduklarından; öğünlerin planlanmasından anaokulu öğretmenleri sorumludur ve her öğün okullarda bulunan mutfaklarda hazırlanmaktadır.
Öğretmenlerin dengeli ve sağlıklı beslenmeye ilişkin bilinç düzeyleri arttıkça, çocuklara sunulan menüler de daha sağlıklı ve besleyici olacaktır. Ulaşılmak istenen bir diğer kitle ise ailelerdir. Henüz okuma bilmeyen okul öncesi yaş grubu çocuklarının; “Deniz’in Gökkuşağı Besinleri” isimli hikâye kitabıyla birlikte aileleriyle etkileşim içerisinde, okulda öğrendikleri bilgileri pekiştirmesi ve ailelerde konuyla ilgili farkındalık oluşturulması hedeflenmiştir.
PROJEMİZİN ÖZGÜN DEĞERİ
Eğlenerek Hareket Edelim Sağlıklı Beslenelim projesinin en ayırt edici özelliği; beslenmeye yönelik alışkanlıkların kazandırıldığı yaşta yapılıyor olmasıdır.
Aile sofrasından ayrılıp ilk kez dış ortamda akranlarıyla yemek yiyen çocuklar; ailesel beslenme özelliklerini sergilerken, yaşamlarına yeni giren bireylerin ve onlar için büyük öneme sahip ilk öğretmenlerinin de etkisinde kalmaktadır. Bu doğrultuda sadece çocukların eğitim verilmiş olması değil, beraberinde öğretmenlerin de beslenme ve hareket eğitimleri konusunda bilinçlenmesi sağlanmıştır.
Beslenme ve fiziksel hareketlilik kavramlarını bir arada ele alması ve bu iki temel kavramın alışkanlık haline getirilmesini içeren bir proje olması benzerlerinden ayrışması ve sürdürülebilirliği anlamında öne çıkmaktadır.
Ayrıca tüm okullarda eşitlik ilkesine dayandırılarak ortak etkinliklerin hazırlanması ve eğitim materyallerinin ortak olması merkez ya da çevre ilçelerde eğitimde eşitliği sağlamıştır.
Çocuğa verilen eğitim aynı zamanda çocuk merkezli aile yapısı göz önünde bulundurulduğunda ailelere de ulaşmış ve istendik değişimler sağlanmıştır. Bunların yanı sıra; proje sadece okullarla sınırlı kalmamış; çocuklara verilen hikâye kitabıyla sürekliliği sağlanmış ve ailelerin de bilinçlenmelerine katkı sağlamıştır.
Çocuğun keşfederek kendi öğrenmesinin sağlanması, okul öncesi programın temelidir. Oyun, keşfederek öğrenme sürecinde bir yöntemdir ve bu yöntemle öğrenme ve öğrenilenlerin transferi önemli bir unsurdur. Bu doğrultuda geliştirilen proje eğlencenin yanı sıra; yaparak, yaşayarak öğrenmeyi destekleyen ve kapsamlı bir eğitim olarak benzer projelerden ayrılmaktadır.